1 Eylül 2014 Pazartesi

Mustafa Denizli Fenerbahçe'yi değerlendirdi

Türk futbolunun efsane isimlerinden Mustafa Denizli, Fenerbahçe'nin dün akşam Kardemir Karabükspor karşısında sergilediği performansı Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinden değerlendirdi.

Goller atıldı mı yenildi mi? Hızlı başladı yavaşladı
Oyun başladığı anda, Fenerbahçe için çok kolay bir maç görüntüsü algılanabilirdi.

Bu algıyı belki tribündeki taraftarlarla, televizyon başındaki insanlar yaşayabilirdi. Eğer saha içinde, yani futbolcularda böyle bir düşünce algılanmaya başlanırsa, iş zorlaşır. Muhtemelen bu düşünce hakim oldu Fenerbahçe’de... Hızlı, tempolu sayılabilecek bir başlangıç yaptı, golü buldu, oyunun mutlak hakimiydi. Karabük, beklenen performansı oyunun başında ortaya koyamadı. Ama ilerleyen dakikalarda Fenerbahçe’nin düşen temposu, otomatikman Karabük’ün hücum anlayışını bir vites yükseltti.

Tribün ve psikoloji

BİR diğer konu, Fenerbahçeli futbolcuların psikolojisi... Geçen yılın şampiyonu, Süper Kupa’yı kazanmış, kendi evinde ilk maçına çıkıyor... İki kale arkası cezalı olmasına rağmen tribünlerin yarısı boş bir stat... Bu başlangıç itibariyle son derece olumsuz bir görüntü... Muhtemelen bundan da etkilenmiş olabilir futbolcular... Evet Fenerbahçe iyi pas yapan, mücadele eden bir takım. Ama bunu devam ettiremedi. Ettiremeyince de, sıkıntı yaşamaya başladı. Golü yedikten sonra sahada kontrolsüz ve sert hareketlerle ön plana çıkmaya başladılar.

Sinir katsayıları

Fenerbahçe ilk 45 dakikayı beklenenin gerisinde tamamladı. Evet tecrübesi, kalitesi maçı kazanmak için yeterli. Her şeye sahip... Ama saha içinde sıkıntılar başlayınca, oyunun her dakikası zora girebilir. İlk yarının özeti buydu... Birinci devredeki oyun, ikinci 45 dakikada kırmızı kart çıkabileceği ve her türlü sonucun normal karşılanması gerektiği mesajını verdi. İlk 45 dakika bitiminde her iki takımın da sinir kat sayısı arttı.

Rakibin ikramları

Maç ikinci devrede de dengeli geçti... Fenerbahçe attığı iki golün muhasebesini yaparsa ikisinin de rakibin ikramı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Sow’un attığı ilk gol, Erkan’ın o pozisyonda hazır olmamasından... Üçüncü gol ise, kaleci Aykut’un heyecanından dolayı yediği bir goldü... Sonuç olarak gollü bir maç oynandı. Bu gollerin yapılışından ziyade, yaptırılışı önem kazandı. Mesela Fenerbahçe’de görevini yapanlar çoklukta...

Kader anı

Kalecinin vücut dili

Ben hazır değilim


Oyunun kaderi Waterman’ın değişimi istediği anda değişti. Yedek kaleci Aykut’un saha kenarındaki görüntüsünü gördüğüm anda, ne duygularla oyuna girdiğini anlamak zor değildi. Vücut dili, bir takım şeylerin habercisi gibiydi. Ben hazır değilim” diyordu adeta... Futbol hatalar oyunu... Kendi kalene gol atarsın, topu kontrol edemezsin... Goller de böyle oluyor.

Dikkat

Sow bu temposuyla devam edemez. Sow’un ‘ikram golü’ dışında oyuna hiç katkısı yoktu.

KIRMIZI KARTTI

Başka bir konu da, hakemin Erkan’ın pozisyonunu sarı kartla geçiştirmesiydi. Bu, Karabük adına büyük bir şanstı.